çişten saati
Bir gün Temel eve gelir.Karısı Fadimeye:
Beni yarun saat 7de uyandur,demiş.Fadime:
Saat bozuktur da.Ne yapacağuz?deyip düşünmeye başlamışlar.
Fadime:
Hah!Benum saat tam 7de çişum gelir.Seni uyandururum,demiş.
Sabah uyanıp hemen yola çıkmışlar.2 saat yürü
Öğrencinin Sözlüğü
Atmak : Ders anlatmak
Asmak : Sözlü günü yapılan gezi
Cesur : Kopya çeken kimse
Çöp Kutusu : Basket potası
Dalga Geçme : Ders dinleme
Disiplin : Öğretmenin kozu
Esnemek : Ders esnasında ortaya çıkan bulaşıcı hastalık
Felç : Karnenin alınmasıyla baş gösteren hastalık
Gardiyan : Nöbetçi öğretmen
Hastalık : Mazeret
Hayır Sever : Kopya veren
Okul : Hapishane
İnekleme : Çok ders çalışma
Karne : Loto Kuponu
Şaşkın : Yeni öğrenci
Tebeşir : Cephane
Komedi : Yazılıların açıklanması
Veli : Ara karneden bile haberi olmayan gariban
Çıkış Zili : Can kurtaran
Sözlü : Ecel teri,mizan terazisi
Not Defteri : Loto kağıdı
Öğrenci : Hilkat garibesi,zavallı
Öğretmen : Ahiret sualcisi
Sınıf : Muhabbethane
Ödev : Angarya
Vurgun: (Kopya sonucu)tam not alma
Bayram: Dersin boş geçmesi
Ecel: Yazılı sınavı
Can pazarı: Bütünleme sınavı
Eyvallah: 5 aldıktan sonra duyguların ifade edilmesi
Fatura: Karne
Fedai: Gönüllü sözlüye kalkan
Geviş getirmek: Öğrencinin bilmediğini anlatmaya başlaması
Külfet: Kitap taşıma
Ö.S.S.: Ön silkeleme sınavı
Aforoz: Okuldan atılma
Fuzuli: Ev ödevi
Arkadaş: Sınav anı yaklaştıkça kuvvetlenen dostluk ve kardeşlik bağı
Sınav: Kabus
Uyumak: İki tenefüs arası sosyal faaliyet
Zil: Kurtuluş çıngırağı
Gırtlak: Hocaların boşuna patlattıkları organları
Kütüphane: kitap mezarlığı
Sınıf Geçmek : Tahayyül
Sınıfta Kalmak : Küme düşmek
Teneffüs : Kudurma saati
Giriş Zili : Cenaze marşı
Masal : Anlatılan ders
Enflasyon : Notların öğretmen tarafından düşürülmesi
Devalüasyon : Öğretmenlerin kolay sorarak başarı oranını yükseltmeleri
Vaka-ı Vakvak : İyi bekleyip düşük alan öğrencilerin sözleri
İstenmeyen Gün : Pazartesi
İstenen Gün : Cuma
En İyi Haber : Hoca Yok, ders boş, vallaha...
Eyvah Oğlan Büyüdü
Kadın kocasına:
- Bizim oğlan büyüdü artık. Ona bazı şeyleri anlatmalısın. Bu senin
görevin.
- Yahu, ben nasıl anlatayım, utanırım.
- Kolayı var, bu işin arılar ve kuşlarda da aynı
olduğunu söylersin.
Adam, oğlunu yanına çağırır ve anlatmaya başlar:
- Bak oğlum, geçenlerde annenle kavga etmiştim ya.
Annen eşyalarını toplayıp annesine gitmişti.
- Evet baba, hatırladım. Baba devam eder:
- O gün bu olayı kutlamak için seninle birlikte gece
klubüne gittik. İçerken iki bayanla tanıştık. İşi ilerlettik.
- Evet baba, hatırladım.
- Sonra bayanları klüpten çıkartıp bir otele götürdük.
Sen seninkini, ben benimkini alıp odalarımıza çekildik.
- Evet baba, hatırladım.
- Hah, işte bu iş arılarda ve kuşlarda da böyledir
Temel'in çişi
Temel dut gibi sarhoştur...küçük aptesti de gelince meyhanenin tuvaletine gider...tuvalette yanındakilere sorar:
" Ula uşaklar benim elimde bir şey görüyor musunuz?"
"Hayır..."
"Desenize ben donuma işiyorum..."
Temel ve eldiven
Dursun Temel'e sorar:
"Doktorlar ameliyatta niçin eldiven takarlar?"
Temel bilgiç bir edayla:
"Niye olacak...Ölen hastalarda parmak izi kalmasın diye..."
Temel ve elma
Din dersinde hoca Temele sordu:
"söyle bakalım Temel...Adem ile Havva ne zamana kadar cennette kaldılar?"
Temel gayet sakin:
"Sonbahar'a kadar..."
Hoca şaşırır:
"Ne alakası var Temel?"
"Mantık bunu gerektirir hocam...Çünkü elmalar sonbaharda olgunlaşır..."
Temel'in uykusu
Sabah kahvaltısında Fadime Temel'e anlatıyordu:
"Geceki gök gürültüsünü duymadın mı?"
Temel:
"Hayır duymadım..."
Fadime hayretle:
"Nasıl duymazsın?Bir şimşekler çaktı,bir gökler gürledi kiii ...Aman Yarabbi..."
Temel öfkelendi:
"Niye beni uyandırmadın?Benim şimşek çakarken uyuyamadığımı bilmez misin?"
Temel ve maske
Dursun Temel'e sorar:
"Doktorlar ameliyatta niçin maske takarlar?"Temel bilgiç bir edayla:
"Niye olacak...Yanlış ameliyat ettikleri hasta tanımasın diye..."